Addres Bağlar Mah. 2039 Sokak. No: 5 Merkez / BATMAN
Arayın (0501) 353 75 72

Fizik Tedavi

Fizik Tedavi

kas ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu, bedensel yetenekleri kısıtlanmış veya bedensel yeten

Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası dönemde herhangi bir nedene bağlı olarak iskelet (kemik), kas ve sinir sistemindeki bozukluklar sonucu, bedensel yetenekleri kısıtlanmış veya bedensel yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybeden, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük yaşamdaki gereksinimlerini karşılamada güçlükler çeken, bu nedenlerle korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiye bedensel yetersizliği olan birey; buna yol açan durumlara ise bedensel yetersizlik denir. Bedensel yetersizliği nedeni ile sağlıklı kişilerden farklılaşan ve eğitim hizmetlerinden gereğince yararlanamayan bu bireylerde bilişsel, psikososyal ve duyusal gereksinimlerin yanı sıra hareket ve fonksiyonel yeteneklerinin geliştirilmesi hususunun, eğitim ve rehabilitasyonda bütüncül bir yaklaşımla ele alınması büyük önem taşımaktadır. Bedensel yetersizliğe neden olan birçok bozukluk, yetersizlik veya hastalık bulunmakla birlikte çocukluk çağında en sık bedensel yetersizliğe neden olan durumlar şöyledir:

1. Serebral Palsi (SP)

Serebral Palsi (SP) şeklinde kısaltılan bu durum gelişmekte olan beynin (gebeliğin başlangıcından ikinci yaşın sonuna dek) değişik nedenlerle etkilenmesi sonucu ortaya çıkan duyu, algı, duruş ve harekette bozukluklara yol açan nörogelişimsel bir problem olarak bilinir [1]. Doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrasında oluşabilecek birtakım problemler nedeni ile oluşur. Ortaya çıkan klinik tablonun ağırlığı, beynin etkilenme derecesine, hasarın yerine ve bireyin yaşına bağlı olarak değişiklik gösterir. 

Gelişim basamaklarında gecikme, duruş ve hareket bozuklukları, kas güçsüzlüğü, denge problemleri, kaslarda sertlik veya gevşeklik ile koordinasyon bozukluğu temel belirtiler arasında sayılır. Özellikle motor gelişim basamaklarındaki gecikmeler tanı koymada oldukça önemlidir.

Çocuk;

4. ayda başını tutamıyorsa,

• 4. ayda elleri kapalı ve başparmakları avuç içerisindeyse,

• 6. ayda ayaklarını ağzına götüremiyorsa,

• 6. aydan sonra başparmakları avuç içerisinde hareket ediyorsa, 

• 8. ayda bir elini diğer eline göre daha fazla kullanıyorsa,

• 8. ayda dirsekleri düz bir şekilde kendini yerden yükseltip başını ve üst gövdesini kaldıramıyorsa,

• 10. ayda her iki elini orta hatta getiremiyor ve objeleri orta hatta tutamıyorsa,

• 10. ayda bağımsız oturamıyor ve emeklemiyorsa,

• 12. ayda objeleri istemli olarak bırakamıyorsa,

• 12. ayda kanepeden tutunarak ayağa kalkamıyorsa,

• 14. ayda tek başına ayağa kalkamıyorsa,

• 18. ayda bağımsız yürüyemiyorsa,

• 30. ayda bağımsız merdiven inip çıkamıyor ve zıplayamıyorsa ailenin çocuk nöroloji uzmanına başvurması önerilir. 

2. Doğumsal (Obstetrik) Brakiyal Pleksus Yaralanmaları (OBPY)

Doğum sırasında, boyun omurlarının arasından çıkarak kola giden sinirlerin yaralanması sonucu bebeğin kolunda farklı şiddetlerde felç oluşturan durumdur. Büyük oranda tek taraflı görülür, bazen çift kolda da olabilir. DOĞUMSAL (OBSTETRİK) BRAKİYAL PLEKSUS YARALANMALARI (OBPY) 16 Brakiyal Pleksusu oluşturan sinirler karışık tip sinirlerdir. Hem motor (hareket), hem duyu uyarılarını taşırlar. Bu sinirler brakiyal pleksustan aşağı doğru inerken dallanarak, Radial Sinir, Aksillar Sinir, Ulnar Sinir, Muskulokutenal Sinir, Median Sinir isimlerini alır. Her bir sinir belli bir kol bölgesinin duyusunu taşır ve kaslara uyarı taşıyarak beyinde temsil edilmesini sağlar.

Fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları, OBPP’nin tedavisinde, çocuk sinir ameliyatı olsun ya da olmasın en erken dönemde başlamalıdır. Fizyoterapi uygulamaları, MEB Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri’nde ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda birlikte yürütülebilir. Fizyoterapistler ilgili hekimlerle ve sağlık personelleriyle iş birliği içinde tedavi programını yürütür.

             Fizyoterapi uygulamalarında temel amaçlar:

1. Sinir iyileşme sürecinde, kaslara ve eklemlere sinir uyarısı gelinceye kadar, yaralanma bölgesinin altındaki yapıları korumak

2. Omuz, dirsek ve el bileği eklemlerindeki hareketleri artırmak veya korumak

3. Kaslarda ve bağlarda kısalma ve sertleşme olmasını engellemek

4. Eklemlerde sertleşme ve kemiklerde kısalık oluşmasını engellemek

5. Sinir yaralanmasının üst kısmı ile alt kısmı arasında bağlantıyı sağlayacak şekilde duyu-motor içerikli aktiviteler oluşturmak

6. Kolun ve elin aktiviteler sırasındaki fonksiyonel kullanımı artırmak

7. Çift el kullanımını geliştirmek

8. Yaşına uygun becerileri kazanmasını sağlayacak oyun ve egzersiz yaklaşımlarında bulunmak

9. Erken dönemde gereken ortez, splint (daha çok eli ve dirsekleri uygun pozisyonlamak için kullanılan ekipmanlar) ya da bantlama destekleri ilgili yapıları desteklemek ve korumak 

3. Omurilik Kapanma Defektleri (Spina Bifida-Meningomiyelosel)

  Omuriliğin ve omurilik sıvısının dışarıya doğru kese şeklinde fıtıklaştığı ve bacaklarda tek ya da çift taraflı değişen derecelerde felçlere neden olan bir hastalıktır. Bazı hastalarda beyin omurilik sıvısının dolaşımının beyin içinde kapalı kalması sonucu beyinde birikmesi ve buna bağlı başın büyüdüğü (hidrosefali) görülebilir. Hidrosefali beyin gelişimini ciddi olarak engelleyebilecek bir durumdur.

   Günümüzde spina bifida’nın nedeni tam olarak bilinmiyor ancak, folik asit eksikliğinin önemli rol oynadığı tahmin ediliyor. Avrupa ülkelerinde bu konudaki bilinçlenme nedeniyle hastalığın görülme oranı çok daha düşük. Tipleri Nedenleri 24 Her 100 yeni doğandan 5’i spina bifida ile doğmakta, bir kez spina bifida tanısı konan bebek dünyaya getiren annenin bir sonraki bebeğinde risk yüzde 15’e yükselmektedir. Bu nedenle ikinci gebelik düşünülüyorsa öncesinde folik asit kullanımına başlanması önemlidir.

    Spina bifida tanısı konan çocuklarda çocuğun maksimal fonksiyonunu kazanabilmesi ve potansiyelini kullanabilmesi, fizyoterapi ve rehabilitasyon programlarının devamlılığı ve anne-çocuk-terapist iş birliğine bağlıdır. Ailenin çocukla her gün ilgilenmesi ve bakımını sağlaması, çocuğun yaşamına olduğu kadar yeteneklerinin arttırılması konusunda da pozitif destek sağlayacaktır. Aile alışkanlıkları, bu anlamda çocuğun gelişimini olumlu veya olumsuz etkileyebilmektedir. Tedavi programı, özellikle, küçük çocuklarda aile eğitimi ve desteği ile daha da başarılı olmaktadır. Ailenin tedavi programına dâhil edilmesi çocuktaki kazanımların artması anlamını taşımaktadır

4. Nöromusküler Hastalıklar (NMH) - Sinir ve Kas Hastalıkları

        Nöromusküler Hastalıklar (NMH) - Sinir ve Kas Hastalıkları, hareket sisteminin en önemli unsurlarından olan kaslarda oluşturduğu yaygın ve ilerleyici zayıflık, eklemlerde ve omurgada hareketsizliğe bağlı görülen şekil bozuklukları, omurgada skolyoz, solunum kaslarının etkilenmesinden kaynaklı olarak da solunum problemleri görülmektedir. Bu özellikleri nedeniyle nöromusküler hastalıklar oluşturduğu fonksiyonel yetersizlikler nedeniyle rehabilitasyon ve bakım hizmetlerine gereksinim duyan ve desteklenmesi gereken hastalıklar arasında yer almaktadır. 

   Nöromusküler hastalıklar; kasın kendisi (kas hastalıkları- myopatiler, distrofiler), kası besleyen sinir (nöropatiler), bu sinirin çıktığı omurilikteki sinir hücreleri ve kas sinir bağlantısını (kavşak hastalıkları) etkileyen hastalıklar grubudur. Bazı nöromusküler (siniri ve kası içeren) hastalıklar merkezî sinir sistemini de etkilemektedir ancak; çoğunlukla periferik sinir sistemi ile sınırlıdır. Çoğu kalıtımsal hastalıklar olup çok büyük bir grup hastalığı içermektedir.

Ilk Belirtiler Nelerdir?

• Motor gelişimde gerilik (başını tutamama, geç yürüme, yürüyememe)

• Kaslarda gevşeklik • Eklemlerde artmış ya da azalmış hareket

• Yerden kalkmada ve merdiven inip çıkmada zorluk

• Sık düşme

• Geç yürüme bozuklukları, koşmada yetersizlik veya koşamama

• Parmak uçlarında ya da ördekvari yürüme

• Çabuk yorulma

• Uzuvlarda (kol ve bacaklar) ve omurgada şekil bozuklukları